Geçmişten günümüze kadar gelen fal bakma alışkanlığı popülaritesini hala korumaktadır. Birçok fal çeşitleri söz konusu olurken bu fallara bakmak da özel bir yetenek istemektedir. Herkesin fal bakamayacağı bir gerçektir. O yüzden falcılık mesleği günümüzde oldukça ilgi görmektedir. Kişilerin falcılara giderek geçmiş ve gelecekleriyle ilgili bilgiler öğreniyor olması bir nevi onların kendilerini iyi hissetmelerini sağlamaktadır. Bunu şöyle açıklayabiliriz; hayatıyla ilgili önemli kararlar almak üzere olan kişiler, bir falcıya gittiğinde onun söylediklerinden etkilenir. Söylenenleri kendi hayatıyla bağlantı kurar ve o anda ne yapması gerektiğine karar verir.
İnsanların geçmişten ziyade gelecekle ilgili merakları bulunur. Gelecekte onu bekleyen olaylar, ona faydası ya da zararı dokunacak olan kişiler, parayla ve iş yaşantısıyla ilgili gelişimler duymak kişilerin ilgisini uyandırır. Gidilen falcıdan geçmişiyle ilgili bilgileri de almış olması, kişinin falcıya inanmasını ve güvenmesini sağlar. O yüzden fal bakmak için yardım alınan falcıların kişi üzerinde birçok olumlu etkileri bulunmaktadır. Birçok ülkede değişik fallara bakılması söz konusudur. Bizim ülkemizde de pek çok kişi fala ilgi duymaktadır.
İnsanlar Neden Fal Baktırıyor?
İnsanlar hayatlarında karmaşa, ikilem, çözümsüzlük ya da çaresizlik gibi ruh hallerinde kalabiliyorlar. Hayatımız inişlerden ve çıkışlardan oluşmaktadır. Bu gibi durumlara çözüm getirmek bir nebze de olsa rahatlamak ve ne yapması gerektiği konusunda bilgi almak için fal baktırılır. Falcının söyledikleri kişiler için önemlidir. Hayatına yön vermek ve doğru kararları almak isteyen kişiler falcılar aracılığı ile bunu başarır. Önemli olan altıncı hissi kuvvetli ve çakraları açık olan falcı ile iletişime geçmektir. Ancak o zaman onun söyledikleri size ışık tutabilir.
Fal baktırmanın insan üzerinde psikolojik etkileri büyüktür. Geleneksel kültürümüzden yola çıkılarak bakılan fallar, insanların meraklarını ve beklentilerini giderir. Gerçekleşmesi arzu edilen olayların olabileceğini duymak insan psikolojisini olumlu yönde etkiler. Kişilerin gelecekle ilgili kontrol güçlerini fallar harekete geçirmektedir. Fal baktıran kişi sanki şu anda değil gelecekte yaşıyormuş gibi kendini hisseder. Hatta bundan sonraki davranışlarında fala göre hareket edecektir.
Herkes Fal Bakabilir mi?
Fal bakmak ayrıcalıklı kişilerin yapmış olduğu bir eylemdir. Herkes doğru bir şekilde fal bakamaz. Mesela su falı için gitmiş olduğunuz falcı, suya bakarak size birçok bilgiler verebilir. Siz suya baktığınızda hiçbir şey göremezsiniz. Yine kahve falı için de aynı şey söylenebilir. Kahve içmek kültürümüzde önemli bir yere sahiptir. Kahve içildikten sonra hemen fincan ters kapatılır. Kahve telveleri bir hayvana, yola, mektuba, habere yorumlanır. Bunlar biraz keyifli vakit geçirmek için acemice yapılan fal bakma işlemidir.
Gerçek böyle değildir. İşinde uzman olan falcı, bakmış olduğu birçok falda size geçmiş ve gelecek bilgilerini verir. Hatta isim bilgileri bile sunar. Geleceğinizde sizi bekleyen güzel ya da sıkıntılı durumları bildirir. Falların bazıları uyarıcı niteliği de taşıyabilir. O yüzden gerçek bir faal için işin uzmanından yardım almalısınız.
Falın Geçmişi Nedir?
Falın binlerce yıllık bir geçmişi bulunmaktadır. Fal sanatının ilk olarak Akadlar döneminde ortaya çıktığı savunulmaktadır. Bu dönemlerde bakılan fal teknikleri kurban edilen hayvanların iç organlarıyla bakılırmış. Tüm iç organlar incelenerek gelecekten haberlerin söylendiği savunulmaktadır. Eski Çin devletinde hayvan kemiklerinin kullanılmasıyla fala bakıldığı bilinmektedir. Hitit, Eski Roma dönemlerinde de fallar toplumsal yaşamın vazgeçilmezleri arasında yer almaktadır.
O dönemlerde kahin adı verilen kişiler savaşlarda galip ya da yenik düşüleceğine, tarlada ürünlerin bol ya da kısıtlı olacağına dair birçok konuda devlet büyüklerine yardımcı olurlarmış. İslam dininde de fallarla ilgili birçok olayın yaşanmış olduğu bildirilir. Dinimizin falı yasak olduğu birçok ayette belirtilir. Ama birçok kişi değişik türdeki birçok faldan yardım alarak hayatına yön verebilmektedir.
